Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Yeniden Refah Partisi, hiç kimseye kazandırmak veya kaybettirmek için seçime girmiyor. Her yerde kendimiz kazanmak için seçime giriyoruz” dedi.
Erbakan, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Antep’te partisinin il başkanlığında basın toplantısı düzenledi. 31 Mart seçimlerine sayılı günler kala çalışmalarını sürdürdüklerini ve her ilde projelerini açıklayarak yola devam ettiklerini ifade eden Erbakan, her kesimin Yeniden Refah Partisi’ne ilgi gösterdiğini söyledi. Türkiye’nin her köşesinden müjdeli haberler geldiğini aktaran Erbakan, bunun en önemli ispatının partisindeki üye sayılarındaki artış olduğunu belirtti.
Fatih Erbakan, “Birbirinden değerli ve dürüst adaylarla seçimleri kazanmak üzere yola çıktık. Pek çok yerde de Allah’a şükürler olsun ki seçimlerin favori partisiyiz. Türkiye’nin hemen her yerinde düzenlediğimiz programlarda görüyoruz ki milletimiz, ‘Yeniden Refah’ diyor. Meydanlara bakınca ‘Yeniden Refah’ diyor. Bütün bu çalışmalar, 31 Mart’ta partimizin zaferini müjdeliyor. Şu anda Türkiye’nin her köşesinden gelen müjdeli haberler de Yeniden Refah Partimizin yükselişini haber veriyor. Bugün bizim dışımızdaki anket firmaları, analistler, gazeteciler bunların hepsi, Yeniden Refah Partisi’nin dip dalgasından söz ediyor. Bunun en önemli ispatı, partimizin üye sayılarındaki muazzam artış. 6 ayda 265 binden 460 bine üye sayımızı getirdik. Bu yüzde 80 büyüme demektir. Başka bir siyasi partiye nasip olmayacak muazzam bir büyüme bu. Şu anda üye kayıt hızına dahi yetişemiyoruz. Günde 2500 üye kaydı yapıyoruz. Uzun yıllardır siyasi partiler, kötünün iyisini tercih etmeye milletimizi mecbur bıraktılar. Ahlaklı belediyecilik anlayışını milletimizin önüne koyamadılar. Rantçı belediyecilikten, heykelci belediyecilikten, örgütçü belediyecilikten milletimiz bıktı, usandı. Partimizin büyümesindeki bir diğer önemli konuda Türkiye’nin her tarafında olan ekonomik sıkıntılardır. Milletimiz geçinememekten şikayet ediyor. Milli Görüş’ün ekonomi politikası uygulanmadığı için, üzülerek ifade ediyorum ki borç, faiz, zam ekonomisi aynı şekilde devam ettiği için bugün dar gelirli milyonlar, maalesef inim inim inliyor.”
‘AHLAKLI BELEDİYECİLİĞİ YENİDEN HAKİM KILMAK İÇİN GİRİYORUZ’
Erbakan, Yeniden Refah Partisi’nin aday çıkarmasına ilişkin de “Yeniden Refah Partisi, hiç kimseye kazandırmak veya kaybettirmek için seçime girmiyor. Her yerde kendimiz kazanmak için seçime giriyoruz. Diğer tüm partiler de böyledir. Bu mantıkla giderseniz; o zaman İstanbul’da DEM Parti, AK Parti’ye kazandırmak için seçime giriyor. Çünkü DEM Parti’nin alacağı oylar, İmamoğlu’ndan gidecek. Eğer öyleyse DEM Parti, seçime girmesin mi? Eğer girerse AK Parti’ye kazandıracak. Aynı durum İYİ Parti için de söz konusu. O zaman daha önce de belirttiğim gibi seçimlerden önce bir kurum anket yapsın. En yüksek oy alan 2 partiyi belirlesin ve seçime onlar girsin. Çünkü onların dışındaki herkes birine kazandırmak için yola çıkacak. Böyle demokrasi olur mu? Böyle seçim olur mu? Seçime girme hakkı olan her parti, istediği seçim bölgesinden seçime girer. Böyle bir yaklaşım partilere ve seçmene karşı uygun bir yaklaşım değildir. Ahlaklı belediyeciliği yeniden hakim kılmak için seçime giriyoruz” dedi.
Ne olmuştu?
Erdoğan, partisinin Malatya’da Büyükşehir Belediyesi yanında düzenlenen mitingde Yeniden Refah Partisi’ni eleştirerek şu ifadeleri kullanmıştı: “Partimizin eski belediye başkanlarını, eski milletvekillerini, eski teşkilat mensuplarını aday göstererek kendileri kazanmak değil, bize kaybettirmek için çalışan partiler ortaya çıktı. Hep söylediğimiz gibi Türkiye özgür ve demokratik bir ülkedir. İsteyen, istediği yerde siyaset yapabilir, aday olabilir. Biz kendi ittifakımızdan, kendi partimizden, kendi adaylarımızdan mesulüz. Ancak hem bize kaybettirmek için çalışıp hem çeşitli beyan ve imalarla bizim gölgemizde yürümeye kalkanlara da müsaade etmeyiz.
Ülkeye hiçbir faydanız dokunmayacak, millete hiçbir hayırlı hizmetiniz olmayacak, hiçbir insanın hayatına olumlu yönde katkı yapmayacaksınız. Sonra? Sadece yalan yanlış konuşarak, sadece haksızca eleştirerek, sadece hoyratça enaniyet yaparak siyaseti domine etmeye çalışacaksınız. Bunun adı siyasi şantajcılıktır.
Maalesef son dönemde bu habis siyaset tarzının yeniden hortlamaya başladığını görüyoruz. Milletimizin sandıkta ne siyasi şantajcılara ne zübük siyasetçilere itibar etmeyeceğine inanıyorum.”
(HABER MERKEZİ)